FETHİYE Çıkışlı
7 GÜN
1999’da işaretleyen Likya Yolu, Türkiye’nin ilk uzun mesafe doğa yürüyüş yoludur. Antik Likya kentleri ve uzak köylerden geçen rota, çoğunlukla eski patikalar ve toprak yolları takip ediyor. Kimi zaman Akdeniz sahiline bakarak kimi zaman da manzaralı dağlar, tepeler arasında giden bu yol, bölgenin doğal güzelliklerini ve kültürünü yaşama fırsatını spor severler için sağlıyor.
Bir haftalık bu programımız Fethiye’den başlayıp Kayaköy, Faralya, Kabak, Alınca, Yediburunlar, Sidyma/Dodurga ve Patara’dan geçtikten sonra Kaş’ta son buluyor. Likya Yolu‘nun en güzel parkurlarından geçen turumuzda köy hayatını, tarihi, denizi ve doğayı yaşama fırsatı bulacaksınız.
Dalaman havaalanında rehberiniz ve aracınız ile buluştuktan sonra 1 saatlik bir yolculuk ile Fethiye Kayaköye ulaşıyoruz. Güzel bir restoranda vereceğimiz buluşma yemeğinde rehberiniz ve diğer tur katılımcıları ile tanışma fırsatı bulabilirsiniz. Yemek sırasında rehberiniz size tur ile ilgili gerekli tüm bilgileri verecek ve otelimize yerleşiyoruz.
Direk otelimizden başlıyoruz Likya Yolu yürüyüşümüze ve orman içinden giden antik yolları takip ederek Kayakoy’e ulaşıyoruz. Geçmişte Rumların yaşamış olduğu bu köy antik dönemde Karmylassos, Osmanlı döneminde ise Levissi olarak biliniyordu. Mübadele sonrasında göç eden sakinlerin evlerine yerleşen olmadığı için adeta hayalet şehir olarak kaldı. Bu şehrin sokaklarında dolaştıktan sonra Ölüdeniz’e doğru yürüyüşümüze başlıyoruz. Deniz manzaraları eşliğinde çoğunlukla iniş olarak ilerleyen patika Ölüdeniz’e ulaşıyor. Bu uzun günün sonunda yorgun bacaklarımızı ve vücutlarımızı Ölüdeniz’in turkuaz sularında dinlendireceğiz. Aracımız yüzme molasının ardından konaklayacağımız Faralya köyüye geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Faralya’da.
Likya yolunun başlangıç noktası olan Ovacık tan yürüyüşümüze başlıyoruz. Yürüyüş mesafesi 13 km. Babadağ’ın yamaçlarından geçerken ölüdeniz manzarası eşliğinde yürüyüşümüze devam edeceğiz. Babadağ’ın eteklerinden yükselen rota patikaları ve orman yollarını takip ederek köylerden ve muhteşem manzaralardan geçiyor. Bol bol fotoğraf çekebileceğiniz görseli bol bir gün olacak. Yürüyüşümüz Kelebekler Vadisine yukarıdan bakan Faralya köyünde son buluyor.. Odalarımıza yerleştikten sonra akşam yemeğinde buluşmak üzere vedalaşıyoruz. Bu arada eşyalarımızı aracımız anayoldan konaklama yapacağımız otelimize getiriyor. Faralya’nın gün batımlarını izlemek için muhteşem bir yer olduğunu söylemekte fayda var.
NOT: öğlen yemeği piknik olarak yapılacaktır.
Akşam Yemeği ve Konaklama Montenegro Motel’de.
Otelimizden direk başladığımız yürüyüş orman içi patikaları takip ederek 740 metre yüksekliğe sahip Alınca dağına doğru tırmanmaya başlıyoruz. Yol boyunca gördüğümüz ve Alınca’da şahit olacağımız manzara herşeyi unutturacak türden! Türkiye’nin bozulmamış en güzel sahillerinden biri olan Yediburunlar’a bakan Alınca’da vereceğimiz çay molasının ardından araçlarımız ile 20dk mesafedeki Gey köyüne hareket ediyoruz. Burada aile işletmesi olan bir pansiyonda kalacağız. Yer yatağı, köy sesleri ve yöresel yemeklerin bulunduğu pansiyonda banyo ve tuvaletler ortak. Likya Yolu üzerindeki Köy evi pansiyonculuğunun en iyi örneklerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Güzel bir köy kahvaltısının ardından yürüyüş pansiyondan başlıyor. Zeytinlikler arasından giden patika antik teraslar arasından ilerleyip Bel köyüne ulaşıyor. Burada vereceğiniz çay molasının ardından tekrar antik yollardan devam ediyorsunuz. Tepeye doğru çıkan rota 3000 metre yüksekliğindeki Akdağ’ın manzarası eşliğinde Dodruga köyüne doğru inişe geçiyor. Likya Yolu üzerindeki en unutulmaz köylerden biri olan Dodurga, Sidyma antik kentinin üzerine kurulu. Antik kent ve köy yaşamının iç içe olduğu harika bir köy Sidyma. Oldukça iyi korunmuş olan mezarların bazıları keçilere ev sahipliği yaptığı, eski bir tapınağı ayakta tutan kolonlar şimdi bir köy evinin duvarlarını süslediği ve 12 Tanrının isimlerinin yazılı olduğu bir yazıt şimdi Caminin duvarlarında yer aldığı bir köy Dodurga. Gezinin ardından aracımız ile Patara’ya doğru yola çıkarıyoruz sizi.
Bu akşam Patara yakınlarındaki Gelemiş köyünde kalıyorsunuz. Akşam yemeği ve konaklama otelinizde.
Uzun bir gün sizi bekliyor olacak. Otelimizden başlayan yürüyüş antik su kemerini ve sistemini takip ederek Delikkemer’e ulaşıyor. Roma döneminin şaheserlerinden olan su kemerlerinin nasıl işlediğini burada yakından görebileceğiz. Buradan Yalı yarımadasına uzanan rotada çıkışa geçmeden önce deniz girme imkanımız olacak. Çıkışın ardından tepeye ulaştığımızda Patara kumsalı ve harabelerini yukarından net bir şekilde görme imkanımız olacak. Ardından harabelere inip kenti etraflıca geziyoruz. Xanthos’tan sonra Likya’ya başkentlik yapmış olan Patara aynı zaman da Likya’nın da en büyük liman şehirlerinden biri. Kalıntıları keşfettikten sonra günü plajda sonlandırıyoruz.
Konaklama ve Akşam Yemeği konaklama yapacağımız Pansiyonda, Gelemiş
Bugün misafirlerimiz Patara plajında zamanlarını geçirebilir,. Programımızın son gününde Patara plajında denizin, kumsalın ve güneşin tadını çıkararak turumuzu taçlandırabilirler. Likya medeniyetinin önemli şehirlerinden Patara da antik Patara kalıntılarını ziyaret edebilirler.
Artık dönüş zamanı geldi. Otelimizdeki kahvaltının ardından havaalanına transferinizi gerçekleştiriyoruz.
Fiyata Dahil Olanlar:
Fiyata Dahil Olmayanlar:
Yanınızda Getirmeniz Gerekenler:
Tur Dönemi | 0-6 Yaş Arası | Tur Fiyatı |
---|---|---|
12 AY | Ücretsiz | 3500.00 |